Sevgi emek ister

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Misafir

Sevgi emek ister

Mesaj gönderen Misafir »

Yaşam akıp gittikce, birçoğumuz sevdiklerimizin bazılarını yitireceğiz Bu yüzden sevgimizi sergilemek için beş ya da on yıl beklemek yerine, onlarla birlikte olduğumuz bu anın değerini bilmeliyiz

Sevgi emektir
Sevgi sevdiğini her şeyiyle kabullenmektir
Sevgi sevdiğinin yanında olmaktır
Sevgi sevdiğimiz vezir olursa başına taç,
Sevgi sevdiği rezil olursa yollarda kalmayı göze almaktır
Sevgi ateşlerde yanmak,
Sevgi buzullarda donmaktır
Sevgi ömrünü vermek,
Sevgi verdiği ömre ömür katmaktır
Sevgi yürekte yangın olmak,
Sevgi o yangını söndürecek su olmaktır
Sevgi umuttur,
Sevgi o umuda giden yoldur
Sevgi hayattır
Sevgi sevdiğine hayatını bağışlamaktır
Sevgi yoldur
Sevgi o yolun yolcusu olmaktır
Sevgi inanmaktır,
Çünkü sevgi inandığı gibi yaşamaktır
Sevgi korumaktır,
Çünkü sevgi kaybetmekten korkmaktır
Sevgi rüyadır
Sevgi bazen o rüyada Cennetlerde gezmek,
Bazen ateşlerde yanmaktır
Sevgi her şeyin bittiği yerde,
Bende varım diye haykırabilmektir
Çünkü
Çünkü sevgi emektir
Çünkü sevgi, sevdiğini kaybetmemek için,
Yüreğinin ta derinine sevdiğini kaydetmektir

Sevgi odur ki


Sevgi; âlem hamurunun mayası, insanın özüdür İnsan, sevdiği zaman âlemin rahmet yüklü bulutu olur Sevgiyi kaybettiğinde ise kahır yüklü azap bulutu Sevdiğinde âlemin tadına lezzet ve şifa katan panzehir, sevgiyi kaybettiğinde ise yiyenleri öldüren zehir olur
Öyle ise bu sevgiyi nelere duyar insan Kimleri sever Tabi ki önce bizleri yoktan var eden Allah (cc) sevilir Sevdi mi ümitle korku arasında sever Allah'ın Resulü (sav) buyurdu ki: insan havf ve reca arasında bulunur Yani ümitle korku arasında Hz Ömer (ra) bunu duyduğunda şöyle dedi: Allah Teâlâ'yı öyle severim ki sanki cennetine ilk ben gireceğim Yine ondan öyle korkarım ki cehennemine ilk ben gireceğim Yine Allah dostları buyurdu ki; Allah'ı öyle sev ki sana ondan başka bir şey sevgili olmasın Ondan öyle kork ki seni başka hiçbir şey korkutmasın Buna göre korku ve ümidin adıdır sevgi Rabbimizden koktu ve ümit arasında bir sevgi niyaz ediyoruz
Sonra âlemlere rahmet olarak gönderilen, adı gökte Ahmet yerde Muhammed olan, âlemlerin efendisi El-emin, olan Peygamber-i Zişan (sav)'ı sevmek Yine sözde kalmayacak bir sevgiyle Onu sevmek ona uymaktır, onu sevmek sünnetlerini yaşamaktır, onu sevmek ona benzemek Onu sevmek ona tabi olmaktır Sevgi bedel ödemektir Efendimiz (sav) sevgisinin bedeli de onun sevdiklerini sevmek ve başına taç etmek, onun sevmediklerinden de sanki ateşten, sanki vahşi bir yaratıktan kaçar gibi kaçmak ve uzaklaşmak
Sonra anne babasını sever insan Onu dünyaya getiren, cennetler ayaklarının altında olan insanları sever Hem de tüm kalbiyle Hürmet eder, saygı duyar, onlara öf bile demez Çoğu kimse annenin değerinin babanın değerinden üstün olduğunu zanneder Hâlbuki tarla ne kadar verimli olursa olsun tohum atılmazsa o tarlanın değeri yoktur Cennetleri ayakları altına serilen bir arzuyla, ellerini açtığında yavrusuna yaptığı duası Peygamber (sav)'in yaptığı duaya eş olan bir baba Biri yoksa diğeri de anlamsız Rabbimiz ana babalarımıza verdiği nimetlerin şükrünü eda etmeyi bize nasip eylesin
Sonra erkekse hanımını, kadınsa erkeğini sever insan Öyle bir sever ki öncelikle eşi, Allah'ın halife kıldığı en şerefli varlıktır Sonrasında eşi onun din kardeşidir ve en sonunda o onun alnının yazgısı, kalbinin sükûnet bulacağı limanı, birbirlerinin göz aydınlığı ve ona verilen en güzel emanettir Emanete ihanetin sonu ise azaptır Allah'tan niyazımız, huzuruna çıktığımız o günde, gözlerin dehşetten fırladığı, ananın evlattan kaçtığı günde Rabbim bizi emanete ihanet suçundan sorguya çekmesin
Sonra sevdiği insanın bir parçası, iki cihan saadeti ve selameti olacak göz aydınlığı ya da iki cihanda rezil olacağı evladı Allah(cc) kimseyi evladının zulmüyle, ayrılığıyla ve acısıyla imtihan etmesin Her zorluk gibi evladın zorluğu da Peygamberlerin (sav) imtihanlarındandır Onların bir emanet olduğunu bilmek, onları en güzel şekilde Allah ve Resulünün razı olduğu bir şekilde yetiştirmek, onları Rablerine hakkıyla kul, Efendimiz'e (sav) hakkıyla ümmet, anne babalarına verilen nimetin şükrünü hakkıyla eda eden hayırlı evlat ve hocalarına hayırlı talebe kılabilmek

Sevginin efendimiz (sav)'e göre tarifi


Bir gün efendimiz (sav), Hz Ali (ra)'ya sorar:
-'Ya Ali, Allah'ı seviyor musun?'
-'Evet ya Rasulallah!'
-'Peki, beni seviyor musun?'
-'Evet ya Rasulallah!'
-'Peki, eşini seviyor musun?'
-'Evet ya Rasulallah!'
-'Peki, çocuklarını seviyor musun?'
-'Evet ya Rasulallah!'
-'Peki, bunların hepsini bir kalpte nasıl yapıyorsun?' diye sorunca, Hz Ali (ra) bu beklemediği soru karşısında şaşırmış ve cevap verememişti 'Bunu düşünmem gerek' deyip oradan ayrılmıştı Hz Ali (ra),düşünceli bir şekilde dolaşırken, eşi Hz Fatıma (ra) annemiz, düşünceli olduğunu fark edip kendisine 'nedir bu hal ya Ali?' der 'Eğer bu düşünceliliğin dünyevi kaygılardan dolayı ise, anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım' der
Hz Ali (ra), Efendimiz (sav) ile geçen diyalogu bir bir eşi Hz Fatıma ya anlatır Hz Fatıma (ra), durumu öğrenince tebessüm eder Hz Ali (ra)'ya der ki: 'Ya Ali, babama git ve de ki, kişi Allah (cc)'ı aklı ve ruhuyla, Peygamber Efendimiz (sav)'i kalbiyle, eşini nefsiyle, çocuklarını da şefkatiyle sever' buyurdu Hz Ali (ra), aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve hemen Efendimiz (sav)'a anlatır
Efendimiz (sav), cevabı alınca tebessüm eder ve der ki, 'Ya Ali, bu bana getirdiğin gül, nübüvvet ağacından koparılmıştır'
Hakkıyla sevenlerden olabilmek temennisiyle


En son Anonymous tarafından 26 May 2011 , Prş 12:59 am tarihinde darbelendi.
Cevapla

“Dini Konular” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir